8 Kasım 2013 Cuma

Yitik...

Oyle bir andayım ki.Kimseyle konuşmak istemiyorum.Hatta kimseyi görmek istemiyorum.Panjurları kapadım güneşime... Sabahın bu saatlerinde karanlık odam.Ölürcesine yalnız kalmak istiyorum.İçimdeki çığlıkları duymamak için şarkılar mırıldanıyorum.Bir yandan ağlıyorum istemsiz.Kimse yok bana yardım edecek . (Allah'ımdan başka.Ne yaptım ben ? Nasıl geldim bu hale?)  Her şey nasıl bir anda böyle gelişti?Daha 2 hafta öncesine kadar umutlarım vardı benim.İçimi kaplayan bu huzursuzluk nasıl geçer? O kadar şey düşünüyorum ki aynı anda ne düşündüğümün farkında değilim..
 Sürekli arayış içindeyim.Sürekli bir bekleme anları.Uykularım öyle bölük pörçük ki .Kaçta yattım kaçta kalktım tahmin bile edemiyorum.Dışarısı karanlık mı şu an ? Yoksa benim içim mi karanlık? Zaman kavramını yitirdim sanırım.
  Öyle bir değiştir(il)tim ki; hayatla dalga geçiyorum. Omuzlarımda kırgınlıklarım,kızgınlıklarım,çaresizliklerim,beklentilerim.Onlarla yürümeye devam edemiyorum.Kurtulmam lazım.Bazen kalbim sıkışıyor hissizleşiyorum;nefes almakta zorlanıyormuşum gibi geliyor.Sanki son nefesimmiş gibi...O an düşündüğüm şey "Allah'ım son nefesim olsun yalvarıyorum".
Insanlar benden nefret eder oldular.Kendimi öyle meşgul ediyorum.Hayatı artık ciddiye almıyorum.Bir yandan kırdığım insanlardan özür diliyorum.Ölümü bekleyen bir hasta gibi helallik istiyorum....Bir yandan kırmaya devam ediyorum.Ne yaptığımı gerçekten bilmiyorum.Mutsuzluğumun arkasında yaşattığım mutsuzluklar var belki kim bilebilir...Tek istediğim şey ya bedenimin ya ruhumun huzur bulması.

Peki nasıl mı olacak? Bu sorunun cevabı kocaman bir MUAMMA. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder